Makale; Koşmak Ama Nereye…
Koşmak ama nereye!..
Evet dostlar bugün sizlerle bir maraton koşusuna katılacağız. Var mısınız!
Bu yol uzun; bu uzun yolda helâl olan da var cezbedici haram olanlarda var, bu maraton koşusunda haram yollara sapmadan helâl levhalarını takip edersek meşakkatli olsa bile sonu felah yani cennetle son bulacak. Bu maraton koşusuna sabredersek Rabbimiz Allah (cc) sabrın karşılığını mutlaka verecektir.
Bazı anlar var ki yürümek yetmiyor koşmak gerekiyor. Koşmak zordur ve efor isteyen bir durumdur, tabî ki yorulmakta var her zorluktan sonra muhakkak bir kolaylık olduğu gibi.
Bu koşular neye olacak: hidayete ermek isteyen kişiye, evi yanan kişiye, acil hastaya, susuz kalmış kişiye, aç ve açıkta kalmış kişiye, acil yardıma muhtaç kişiye, zulmü yapan kişinin zulmünü engellemek gibi nedenlerle koşmak gerekir.
Herkesin bir koşusu vardır: kimisinin koşusu paraya, kimisinin koşusu mala ve mülke, kimisinin koşusu kariyere, kimisinin koşusu kadına ve erkeğe kimisinin koşusu makama ve mevkiye, kimisinin koşusu ailesine, kimisinin koşusu da madalyaya uzanmak.
Hz. Hacer’in koşusu da vardı durmadı Safa ile Merve arasında koştu dinlenmedi sonunda zemzeme kavuştu. Dikkat! Koşu yapmadan yorulmadan yürüseydi veya otursaydı zemzeme ulaşamayacaktı. Hacer validemizinki öyle bir koşuydu ki! hacca giden Safa ile Merve arasında koşu yapmazsa hacı olamıyor.
Hacer validemizin sayları Allah rızasına idi. Bizim saylarımız nereye diye iyi düşünmemiz gerekir?..
Vahşi hayvan çita koşusu ile hayatta kalıyor.
Tabî ki avı da çitadan hızlı koşmazsa?
Ceylanında av olmamak için koşması gerekiyor. Biri av biri avcı. Bizleri de avlamak isteyen var şeytan ve avaneleri vede günümüzde bankacı ,bunların avları kolay gibi adeta avla bizi diye kendimiz davet ediyoruz. Avlayan da razı, avlanan da.
Dünyalık peşinde koşan kişi deniz suyu içen insan gibidir içtikçe susuzluğu artar; susuzluğunu gideremez dünyeliveşme işte böyledir. İstekler ve arzular bitmez. Bugüne kadar yaşamış insanların hiç biri projesini tamamlamamıştır bu dünyada.
Önümüzde iki seçenek Ahiret rızıkları ve dünya rızıkları, önceliğimizin Ahiret rızıkları olması gerekiyor. Dünya rızkını da bırakmadan.
Çünkü helâl kazancımızdan hayırda yarışarak, yani koşarak infak etmemiz gerekecek. Hayır işlerini arayacaksın ki! saadeti bulacaksın ve ömrün bereketli olacak. Kapına gelen ihtiyaçlıya sen teşekkür edeceksin o sana değil.
Yemeğe istek ve ihtiyaçları olduğu halde, onu, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
(Ve şöyle derler:) “Biz, sizi ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz!” İnsan Süresi 8 ve 9
Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Siz, hayırlarda yarışın. Nerede olursanız olun, Allah, hepinizi (huzuruna) getirecektir. Şüphesiz ki Allah, her şeye kâdirdir. Bakara Suresi 148
Kanaât ve tebliğ öncülerinin yardıma ihtiyacı var, destek vermemiz gerekiyor; yürümek değil koşmamız gerekiyor.
Biz yasin suresini hep ölüler için okuduk ve o şekilde amel edildi. Halbuki Allah ona Rahmet etsin. Habibi neccar, yasin suresinde yürümüyor koşuyor. Koşarak yardıma geliyor ve hem Resullere destek veriyor hem de canı pahasına kavmini uyarıyor.
Ve sonu cennet olana kavuşuyor, giderken bile kavmini düşünüyor.
(20,21) Derken şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak gelmiş ve şöyle demişti: “Ey kavmim! Gönderilen elçilere uyun. Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yola ermiş kimselerdir.” Yasin Suresi 21
(26,27) (Kavmini uyardığı için öldürülen kişiye:) “Gir cennete” denildi. O da: “Keşke kavmim, Rabb’imin beni bağışladığını ve ikram edilenlerden kıldığını bilseydi” dedi. Yasin Suresi 27
Kardeşimizin tehlike altında olduğunu biliyorsak, hemen koşarak onu uyarmamız gerekir ve mümkünse onu güvenli bir bölgeye ulaştırmamız gerekir.
Şehrin en uzak tarafından bir adam koşarak geldi: “Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin aleyhine istişâre ediyorlar. Hemen (buradan) çık. Şüphesiz ki ben, sana öğüt verenlerdenim” dedi. Kasas Suresi 20
Musa (as) medyene hicret esnasında sürekli olarak Rabbinden yardım talep ediyor, o şekilde yola devam ediyordu. Rabbi de onu yalnız bırakmıyor hicretini kutlu kılıyor. Çünkü! İstediğini Rabbinden istiyor. O Rab ki güvendiğin ve sığındığın Rab, seni terk eder mi!..
Ey iman edenler! Eğer Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar. Muhammed Suresi 7
(Ey Muhammed de ki:) “Allah’a koşuşun! Şüphesiz ki ben, O’nun tarafından sizler için apaçık bir uyarıcıyım.” Zariyat Suresi 50
Allah yolundaki her adımın değeri vardır. Onun için yaptığımız tüm işlere dikkat etmemiz lazım. Her ne yapıyorsak “Allah’a soracağız bu yaptığım iş ve amelden razı mısın! diye.” O zaman koşumuz Allah rızası için olur. Haramlardan kaç, helâl olana yönel ki Allah’a koşmuş olasın.
Andolsun Allah yolunda koştukça koşanlara. Andolsun kıvılcımlar saçanlara. Sabah sabah akına çıkanlara. Ve tozu dumana katanlara. Düşman topluluğunun içine dalanlara. Adiyat -1 2 3 4 5-
Bununla bugün ellerinde, gönüllerinde hidâyet meşalesi Kur’-an olduğu halde zifiri karanlık gönüllerde kıvılcımlar oluşturmak üzere, insanların dünyalarını aydınlatmak üzere sabah akşam, uzak yakın, toz toprak demeyip Allah için koşturan tebliğcilerin kutsandığını da çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Gönüllerde fetihler meydana getirmek, insanlara cenneti kazandırmak, insanların cehennem yollarına barikatlar koymak üzere Allah’ın kendilerine verdiği tüm imkânlarını, mallarını, paralarını, zamanlarını, bilgilerini Allah yolunda harcayan, hayatlarını Allah için yaşayan mü’minlerin övüldüklerini neden söylemeyeceğiz? Ya da bunun tam zıddını yaparak Allah’ın kendisine verdiği imkânlarını hayır yolunda değil de kötülük ve şer yolunda harcayanların kötülendiğini niçin söyleyemeyelim? (Ali küçük hoca)
Sûr’a üfürülür, bir de bakarsın, onlar kabirlerden kalkmışlar, Rablerine doğru koşuyorlar. Yasin Suresi 51
Onlar şöyle derler: “Vay hâlimize! Uyuduğumuz yerden (kabirden) bizi kim diriltti?” Bu, Rahmân (olan Allah)ın vaadidir. Gönderilen peygamberler gerçekten doğru söylemişlerdir.” Yasin Suresi 52
Ölüler için okunan yasin süresinden dirileri ilgilendiren bir ayetle daha karşı karşıyayız.
Dünyada tembel bir hayat yaşayan İlahî emirleri hiçe sayan, Ahiretimize faydası olacak amelle karşılaştı mı duyarsız olan, dünyalık küçük menfaatler için koşuşan insanlar Ahiret sahnesinde eyvahlarla, keşkelerle, pişmanlıkla Rablerine koşacaklar. Dünyaya tekrar gelmek isteyecekler güzel amel için, koşmak amacıyla ama ne yazık ki nafile, geri dönüşü olmayan yola girilmiştir artık.
Seyehat ederken bile valizini defalarca kontrol edip tedbir alan insan! Ahiret yolculuğuna İman ve amelsiz giden insan! Sormak lazım? Nereye bu koşu!..