Dunya genelinde egemen olan sahte ilahlar,emperyalist,kapitalist diktatorler son olarak coronayı gundem yaptı.ortada kesinlikle pandemi falan yok,bir saglik sorunu yok.ortada seytani emperyalist güclerin başını cektigi ,işbirlikci,uydu devletlerinde katıldıgı buyuk sahte bir proje var.komplo var,medyatik ilizyon var.coronayı planlayan güçle 11 eylulu planlayan,15 temmuzu planlayan,beyrut patlamasını planlayan ,deaş ı dizayn eden güç aynı güç. film sahneleri gibi,maskeli steril elbiseli saglik personelleri,entube edilmis hastalar,tabut,mezar goruntuleri hergun tekelleşmis medyanin gundeminde.hergun tv lerde gercek dısı vaka,olum sayıları adres ve isim verilmeksizin sadece rakam olarak yayınlanarak topluma korku pompalanıyor.normal olumleri korona olumleri olarak veriyorlar. halbuki corona klasik bir grip virusu,herkesin yilda 1-2 defa ayakta gecirdigi gribe sebeb olan bir virus. buyuk emperyalist devletlerin yonetimleri bu isin icinde.isbirlikci uydu devletler ,dso,ilac firmalari bu isin icinde.aralarinda isbirligi var,beraber hareket ederek projeyi yurutuyorlar.dunyadaki bircok devletin yonetimleride bilerek,bilmeyerek veya korkudan bu insanlik dusmani diktatorlerin emrinde hareket ediyor.resmi kurumlar,stk lar,media gonullu koleler olarak cagdas firavunlarin emirlerini uyguluyor.sahte test,vaka,olum sayilari ileri surerek istedikleri zaman karantina,sokaga cıkma yasagı,maske zorunlulugu vb. uygulamalar yapabiliyorlar.argumanları cok guclu ve zekice;”hic kimse toplumun saglıgını tehlikeye atma hakkına sahip degildir”iyi dusunulmus,iyi tasarlanmıs buyuk bir proje. hemen hemen her devlette bu seytani gucle isbirligi yapan yerli isbirlikciler var.bu isbirlikciler hergun tv lerden salgın dahada kotulesecek,2. dalga gelecek,hicbirsey eskisi gibi olmayacak ,rekor vaka ve olu sayısı vb. seklinde beyanatlar vererek topluma korku ve tedirginlik pompalıyorlar,toplumun tepkisini test ediyorlar. su anda dunya genelinde tedirgin bir bekleyis ve belirsizlik hakim.icerigi suphelı aşı soylentileri var.kimlik,seyahat,egitim hakki vb. hepsi aşıya bagli olacak seklinde soylentiler mevcut.ama bu seytani guclerin asıl plan ve hedeflerini sadece Allah bilebilir.ama gercek suki;karsımızda insanlıgın gelecegi konusunda kendisini karar merciinde goren ,yeryuzunde ilahlık taslayan, kibirli ,uluslararası ugursuz bir ekip var. her yonden(sosyal,ekonomik,dini vb.)insanligi ve gunluk hayatini istedigi gibi yeniden dizayn etmek isteyen ve bu amac icin herseyi mubah goren zalim bir güc odagi var.ve bu gücün projesi olan corona. evet,cagdas firvunlardan olusan ve seytanin emrinde hareket eden bu ekip insanlıgın kokune kibrit suyu dokmeye kararlı,şakası yok,gayet ciddi ve oyun oynamıyor.milyarlarca insana cehennem hayatı yasatıyor.baskı ve zulum gittikce artıyor. boyle giderse ilahi azap cok yakın.
İnsanlık tarihi boyunca, çobanların en büyük hayali, sürüyü zahmetsiz bir şekilde kontrol edebilme istek ve özlemleri olmuştur.
Çünkü, uysal, korkak ve yönetilebilir iç güdüsel koyun tabiatı bile, zaman zaman sürüden ayrılıp daha gönlünce yerlerde otlamak ister.Ama bildiğiniz gibi sürüden ayrılanı kurt kapar. Ayrılmayanı kesip yerler.
Kurt tarafından kapılma riski bir ihtimaldir.Ama çobanın peşindekilerin yüzde yüz akibeti bellidir.Ama kuzular bu işin felsefesini yapmaz. Yapamaz.Çobanın hayali, temelinde tüm yönetici sınıfın hayalidir.
Kadim zamanlardan bu yana yönetici sınıflara aktarılan kolay yönetebilmeye dair sayısız reçete oluşturuldu.
Her ne kadar birbirinden farklı öğretiler tavsiye edilmiş olsa da:
Bu reçetelerin tamamının ortak, ilk kalemi ‘korku’dur.
Korku derken bahis konusu olan ‘ölüm korkusudur.’
Yönetici sınıf önünde sonunda ‘ölüm’ çağrıştıran her tür korku ile kitleleri yönetirler.
Bu konuda en büyük sıkıntı ortada korkulacak hiçbir şeyin olmamasıdır.
İşte, bu kötü zamanlarda aciz kalan yönetici sınıf için ‘toplumda korku yaratacak bir şeyler bulma’ tek çaredir.
Bugüne kadar becerikli çobanlar, yüzlerce suni tehdit icat ederek toplumun en azından bir kısmını güde bilme imkanlarını muhafaza etmeyi başardılar.
İcat edilen tehditlerin hemen hepsi ‘varsayım ve soyut kavramlardan’ ibaretti.
Elbette, sadece etrafında olup biteni fark etmeyen, hayata ve hayatın işleyisine dair az bilgi sahibi olan kitleler dışında toplumun tamamını bu yapay tehditler ile korkutarak idare etmek mümkün değildir.
Dunya genelinde egemen olan sahte ilahlar,emperyalist,kapitalist diktatorler son olarak coronayı gundem yaptı.ortada kesinlikle pandemi falan yok,bir saglik sorunu yok.ortada seytani emperyalist güclerin başını cektigi ,işbirlikci,uydu devletlerinde katıldıgı buyuk sahte bir proje var.komplo var,medyatik ilizyon var.coronayı planlayan güçle 11 eylulu planlayan,15 temmuzu planlayan,beyrut patlamasını planlayan ,deaş ı dizayn eden güç aynı güç. film sahneleri gibi,maskeli steril elbiseli saglik personelleri,entube edilmis hastalar,tabut,mezar goruntuleri hergun tekelleşmis medyanin gundeminde.hergun tv lerde gercek dısı vaka,olum sayıları adres ve isim verilmeksizin sadece rakam olarak yayınlanarak topluma korku pompalanıyor.normal olumleri korona olumleri olarak veriyorlar. halbuki corona klasik bir grip virusu,herkesin yilda 1-2 defa ayakta gecirdigi gribe sebeb olan bir virus. buyuk emperyalist devletlerin yonetimleri bu isin icinde.isbirlikci uydu devletler ,dso,ilac firmalari bu isin icinde.aralarinda isbirligi var,beraber hareket ederek projeyi yurutuyorlar.dunyadaki bircok devletin yonetimleride bilerek,bilmeyerek veya korkudan bu insanlik dusmani diktatorlerin emrinde hareket ediyor.resmi kurumlar,stk lar,media gonullu koleler olarak cagdas firavunlarin emirlerini uyguluyor.sahte test,vaka,olum sayilari ileri surerek istedikleri zaman karantina,sokaga cıkma yasagı,maske zorunlulugu vb. uygulamalar yapabiliyorlar.argumanları cok guclu ve zekice;”hic kimse toplumun saglıgını tehlikeye atma hakkına sahip degildir”iyi dusunulmus,iyi tasarlanmıs buyuk bir proje. hemen hemen her devlette bu seytani gucle isbirligi yapan yerli isbirlikciler var.bu isbirlikciler hergun tv lerden salgın dahada kotulesecek,2. dalga gelecek,hicbirsey eskisi gibi olmayacak ,rekor vaka ve olu sayısı vb. seklinde beyanatlar vererek topluma korku ve tedirginlik pompalıyorlar,toplumun tepkisini test ediyorlar. su anda dunya genelinde tedirgin bir bekleyis ve belirsizlik hakim.icerigi suphelı aşı soylentileri var.kimlik,seyahat,egitim hakki vb. hepsi aşıya bagli olacak seklinde soylentiler mevcut.ama bu seytani guclerin asıl plan ve hedeflerini sadece Allah bilebilir.ama gercek suki;karsımızda insanlıgın gelecegi konusunda kendisini karar merciinde goren ,yeryuzunde ilahlık taslayan, kibirli ,uluslararası ugursuz bir ekip var. her yonden(sosyal,ekonomik,dini vb.)insanligi ve gunluk hayatini istedigi gibi yeniden dizayn etmek isteyen ve bu amac icin herseyi mubah goren zalim bir güc odagi var.ve bu gücün projesi olan corona. evet,cagdas firvunlardan olusan ve seytanin emrinde hareket eden bu ekip insanlıgın kokune kibrit suyu dokmeye kararlı,şakası yok,gayet ciddi ve oyun oynamıyor.milyarlarca insana cehennem hayatı yasatıyor.baskı ve zulum gittikce artıyor. boyle giderse ilahi azap cok yakın.
Merhaba
İnsanlık tarihi boyunca, çobanların en büyük hayali, sürüyü zahmetsiz bir şekilde kontrol edebilme istek ve özlemleri olmuştur.
Çünkü, uysal, korkak ve yönetilebilir iç güdüsel koyun tabiatı bile, zaman zaman sürüden ayrılıp daha gönlünce yerlerde otlamak ister.Ama bildiğiniz gibi sürüden ayrılanı kurt kapar. Ayrılmayanı kesip yerler.
Kurt tarafından kapılma riski bir ihtimaldir.Ama çobanın peşindekilerin yüzde yüz akibeti bellidir.Ama kuzular bu işin felsefesini yapmaz. Yapamaz.Çobanın hayali, temelinde tüm yönetici sınıfın hayalidir.
Kadim zamanlardan bu yana yönetici sınıflara aktarılan kolay yönetebilmeye dair sayısız reçete oluşturuldu.
Her ne kadar birbirinden farklı öğretiler tavsiye edilmiş olsa da:
Bu reçetelerin tamamının ortak, ilk kalemi ‘korku’dur.
Korku derken bahis konusu olan ‘ölüm korkusudur.’
Yönetici sınıf önünde sonunda ‘ölüm’ çağrıştıran her tür korku ile kitleleri yönetirler.
Bu konuda en büyük sıkıntı ortada korkulacak hiçbir şeyin olmamasıdır.
İşte, bu kötü zamanlarda aciz kalan yönetici sınıf için ‘toplumda korku yaratacak bir şeyler bulma’ tek çaredir.
Bugüne kadar becerikli çobanlar, yüzlerce suni tehdit icat ederek toplumun en azından bir kısmını güde bilme imkanlarını muhafaza etmeyi başardılar.
İcat edilen tehditlerin hemen hepsi ‘varsayım ve soyut kavramlardan’ ibaretti.
Elbette, sadece etrafında olup biteni fark etmeyen, hayata ve hayatın işleyisine dair az bilgi sahibi olan kitleler dışında toplumun tamamını bu yapay tehditler ile korkutarak idare etmek mümkün değildir.
Sorgulayan insanlar başa beladır.
Öyle bir sihirli değnek olmalıdır ki!..
Toplumun bütün katmanlarını korkutsun.
Zengini, fakiri, alimi, cahili, kadını , erkeği, sosyalisti, faşisti, dinlisi, dinsizi…
Alayı korksun!..
Yalan, yanlış bütün direktiflerinize itaat etsin..
İnsana dair tüm hak ve özgürlüklerinden feragat etsin.
Bugüne kadar böyle bir sihirli değnek yoktu.
Ama çok kötü bir şey oldu.
Bu corona virüs salgını yönetici sınıfın eline o ‘sihirli değneği’ verdi.
Beceriksiz yöneticiler bile bu değnek ile nüfusun tamamını kontrol etmenin dayanılmaz hazzına ulaştı.
Alimi, cahili, zalimi, mazlumu..
Kaz gibi, koyun gibi güdebiliyorlar.
Bu sihiri öğrenmeleri çok kötü oldu..
Çok kötü!..