Kalemder’ın Organize Ettiği “Suriye Cihadı Nereye Gidiyor” Konferansı Yapıldı!
Kalemder dernek binasında yapılan konferans, Ahmed Kalkan hocanın misafirlere hoş geldin demesi ve kısa bir giriş konuşması ile başladı. Daha sonra konuşmacı olan “Suriye Alimler Birliği Üyesi” Eymen Şabani’nin sunumuna geçildi.
Şabani, konuşmasına şu ayeti kerime ile başladı;
“Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır. Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır. Bu, Allah’ın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı, bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek cehenneme atması içindir. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır.” Enfal, 36-37
Kafirlerin Suriye’de Esad rejimini desteklediklerini, bunun en temel sebebinin de burada Müslümanların zafer kazanmaması için olduğunu söyledi.
Bazı çevrelerin Sunni Müslümanların kendi aralarındaki problemlerinden dolayı, sürecin bu şekilde devam ederek düzelmesinin mümkün olmadığını söylüyorlar dedi ve konuşmasını şu şekide sürdürdü;
Batılılar ise bu süreci; Suriye halkının dolayısıyla da Müslümanların bir birlerini öldürdüklerini, Müslümanların terörist olduklarını söylediklerini, ne yazıktır ki bazı Müslümanlar da bu ithamlara inandıkları ifade etti.
Şam’ım Müslümanlar için çok önemli bir yerdir. Burası, Müslüman mücahitler tardından feth edilmek isteniyor. Bir aydan beridir Dera bölgesinden Şam’a doğru hücumlar attırıldı ve Şam’a çok yaklaşıldı.
Guta bölgesinde Müslümanların bir yıldan fazladır muhasara altında olduğunu, açlık sıkıntısı, giyecek sıkıntısı çekiyorlar. Bunlara rağmen direnişe devam ediyorlar. Bu bölgedeki direnişi kırmak için bazı insanları direnişi bırakması yönünde rejimin kendileri ile anlaşma yapmaya kalktığını ama bu tür tuzaklarının bölgede tutmadığını ifade etti.
Amerika, Avrupa, Rusya, Çin ve Özellikle körfez ülkelerinin Suriye direnişi aleyhine çok ciddi çalıştıklarını, Mısır’ı bu hale getiren Arap devletleri, aynı oyunu biz Suriye’li Müslümanlara karşıda oynuyorlar dedi. Mücadele eden mücahit gurupları, bunlar Selefi, bunlar sufi gibi bölücü ve araya fitne sokucu yaklaşımlar ile mücahitlerin birliklerini bozmak için çok çalışıyorlar dedi. Bu ülkeler, Amerika ve diğer guruplar lehine ajanlık yapıyorlar dedi.
Arap ülkelerinin direnişi desteklemediklerini, kendilerini sadece Türkiye’nin desteklediğini, kendilerini ensar gibi ağırladığını hatırlattı. Gerek Türkiye deki kamplardaki Suriyelilere, gerekse Suriye’de mağdur olan halka yardımların Türkiye halkı ulaştırıyor dedi.
Bu gün Suriye üzerinde en büyük oyunu Siiler ve özellikle İran ve Lüblan şiileri oynuyor, biz bu gün sadece bunlar ile savaşıyoruz. Bizim yıllarca bu insanlarla hiçbir düşmanlığımız olmadı, kardeşçe yaşadık. Hizbullah İsrail savaşında bütün Müslümanlar gibi bizde onları destekledik, evlerimizi, mallarımızı bunlar ile paylaştık.
Esad rejimini bu zamana kadar destekleyenler, desteklerini çekmeye başladılar. Bazı Şii aileler Esad’a desteklerini çekti, yine bazı Nusayri guruplarda desteklerini çekiyor ve çocuklarını askere göndermiyorlar, yine Dürzi ailelerde desteklerini çektiler. Gençleri askere rejim tarafından zorla götürülmek isteniyor, gençler ise savaşa gitmemek için kaçarak ülkeyi terk ediyorlar dedi.
Rusya, Çin ve İran muhalif guruplar ile anlaşmaya çalıştıklarını ifade ederek, Esad’ı artık olmazsa olmaz görmediklerini, onu gözden çıkartıklarını ve bunun karşılığında kimyasal silahların kendilerine verilmesi, geçmiş için herhangi bir mahkeme kurulup yargılanma olmamasını istiyorlar dedi. Direniş gurupları dışında sürdürülen bu uzlaşma çalışmalarını halkın ve mücadele guruplarının asla kabul etmeyecekler dedi.
Suriye direnişi, bize hak ile batılın, habis ile tahir olanların kimler olduğunu gösterdi. Bu süreçte nice Sunni Alimlerin! Esad’ın yanında yer aldı, nice iş adamları ve esnaf onların yanında yer aldı, bu Müslümanlar için bir hayırdır dedi.
Bu gün Müslümanların geneli Hz. Peygamberin haber verdiği gibi, suyun üzerindeki çör çöp durumunda olduğu, ama içlerinden bir gurubun Hz. Peygamberimizin buyurduğu gibi hak üzere olan ve bunun mücadelesini sürdüğünü ifade etti.
Amerika’nın sözde İşid’e karşı oluşturduğu koalisyon güçleri, İşid’i vurduğu gibi diğer direniş guruplarını da vuruyorlar, bunlar, bizi düşündüğü için İşid’i vuruyor değiller, bunların yaptıkları Esad’ı güçlendiriyor dedi.
Yine Suriye direniş gurupları ve Alimler, herkes kendi cemaatinin ve gurubunun çıkarlarını düşündüğü için başarıya ulaşamıyoruz dedi.
Er yada geç zaferin direnen müslümanların olacağını, halkın bunu istediğini ve Mücadele eden guruplarında bundan başkasına razı olmayacaklarını söyledi.
Son olarak sorulan sorulara verdiği cevap ve yaptığı dua ile konferans sona erdi.
