KUR’AN’A NEBEVÎ DÂVET Cemaati olarak, önemli gördüğümüz bir konuda tüm mü’min kardeşlerimize bir hatırlatma ve nasihatimizdir;
Rabbimiz Allah (cc) biz mü’minleri kardeş kılmış, tefrikaya düşmeden, İslam düşmanlarını sevindirerek gücümüzü zayıflatıp, birbirimize kin ve hased duymadan, sorunlarımızın çözümünde kendisine ve Rasûlüne müracaat ederek, ipine (vahye) hep beraber toptan sarılıp, kurtuluşa giden Nuh’un (as) gemisine binmemizi bizlerden istemiştir.
Müminler arasında fert yada gruplar arası bir anlaşmazlık yaşanması durumun da;
1) Sorunlarımızı kendi içimizde çözmenin gayretinde olarak, gerçekliği olmayan sanal medya üzerinden bir uhuvvet ve sevgi arayışında bulunmak,
2) Fitne ortamlarının oluşmasına ve de sıkıntıların büyümesine fırsat vermek,
3) Gıybet, su-i zann, ön yargı, iftira, karalama kampanyalarını müminler için düzenlemek,
4) Bizce hata üzerine olduğunu düşündüğümüz kişi ya da kişileri bir kez dahi ziyaret ederek uyarmadan, medya üzerinden uyarıp hatadan dönmesini, dönmeleri beklemek,
5) Küfür üzere bir hayatı tercih edenlere dahi, tebliğ niyeti ile konuşurken güzel bir üslup takınılması gerektiği halde, kardeşimize uyarıda bulunurken tahkir, alay ve itici bir üslup kullanmak,
6) Mümince bir hâl üzere olunduğu halde, yapılan bazı yanlış ameller neticesinde geçmişteki birçok ecrimizi zayi edecek, olgun ve mümince bir bakış açısından uzak hareket etmek… gibi.
Tüm bu vb… davranışlardan şiddetle kaçınılmasının gerekliliğine inanıyoruz. Bu şekilde, zaten çokça var olan düşmanlarımızı sevindirmenin bizi helâke sürükleyebileceğini unutmayalım.
Düşmanımızın çok olduğunu, bizim elimizden tutacak müminlerin sayısının ise ne kadar az ve de her geçen gün dahada azaldığını aklımızdan çıkarmayalım.
Bazı yaşananlara rağmen susmamızın, bu konuda aciz ya da konuşacak bir şeyimizin olmadığı için değil, müminlerin maslahatını gözetip, kardeşlik bilinci ile hareket edip, Allah’tan korkmamız gerektiği için olmasını, ayrıca çözümü uzak görülen bazı konuların Rabbimize bırakılmasının gerektiğinin bilincinde olarak hareket etmeliyiz.
Kur’an’a Nebevî bir yolla dâvetin gerekliliğine inanan müminler olarak bu vb… birçok zaafların yaşandığı süreci üzüntü ile takip ediyor, yılların birikimiyle kalplerde olanların gayri ahlaki bir şekilde, yalan ve iftiralarla dolu hâlde, bir bir döküldüğünü müşahede ediyoruz. Buna rağmen sorumluluğumuzun bilincinde, İslam davamızın bize yüklemiş olduğu o güzel yük ile, mücadelemizin tüm alanlarda devam etmesini Rabbimizden niyaz ediyor, müminlerin de bu sorumluluk bilinci ile hareket etmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Yolumuz uzun, yükümüz ağır, mücadelemiz sabır ve dua bekler iken, nefsani davranarak, ilkesel hareketten uzak kalıp, şer-î olmayan tüm davranışlardan hızla kaçınmalıyız.
Bu duygu ve düşünceler ile hareket ederek, bundan sonrada bu şekilde mücadelemizi sürdüreceğimizi (inşaAllah) kardeşlerimize saygı ve sevgimiz ile arz ediyoruz.
Tüm kardeşlerimiz için dua ediyor, dua bekliyoruz. Gayret bizden, başarı Allah’tandır (cc). Yanlışlar bize, doğrular ise Rabbimize aittir.
Allah’a (cc) emanet olun…
KUR’AN’A NEBEVÎ DÂVET
