“MÜSLÜMANLAR RAHATSIZ”
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (İLKAV) Konferans Salonunda 1993 yılından beri her Cuma günü yapılan Cuma Konferansı ve müteakiben Cuma namazı kılma faaliyeti 10.03.2017 günü çirkin bir provokasyona muhatap kılındı.
Cuma konferansını veren Yalçın İçyer ve hutbeyi okuyan Hayati İsaoğlu konuşmalarından dolayı cumada bulunan sivil polislerin de içinde bulunduğu bir grup tarafından hakaret edilerek darp edilmek istenmiş ve akabinde Çankaya İlçe Emniyeti’ne FETÖ, İŞİD ve benzer suçlamalarla şikayet edilmiştir. Bunun üzerine gelen polis ekipleri nezaretinde Yalçın İçyer, Hayati İsaoğlu ve Cuma namazına gelen bir genç Terörle Mücadele’ye (TEM) götürülerek gözaltına alınmıştır. Gözaltı sonrasında TEM girişinde şikayetçi sivil polislerin Peygamberimiz (S.A.V) için ağıza alınmayacak küfürler ettiklerine şahit olunmuştur. Aynı gün vakfa ve gözaltına alınanların evlerine baskınlar yapılarak arama yapılmış, bilgisayarlarına ve muhtelif dokümanlara el konulmuştur.
Bu olaylar üzerine İLKAV Başkanı Mehmet Pamak hutbede okunan ve kendisinin hazırladığı basın açıklamasını sahiplenmiştir. Pamak, gözaltına alınan arkadaşların bırakılarak eğer bir suçlu var ise kendisinin gözaltına alınması gerektiğini ifade eden yeni bir bildiriyi ilkav.org sitesinde yayınlamıştır.
12.03.2017 Pazar günü saat 15:00 civarında Mehmet PAMAK, İLKAV Vakfına yönelik yapılan bu haksız gözaltıyı protesto etmek, konuşmacılara sahip çıkmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığı basın açıklaması gerekçe gösterilerek TEM ekiplerince gözaltına alınmıştır. Zaten Pazartesi günü Mehmet PAMAK yapmış olduğu kamuoyu duyurusunda da belirttiği gibi kendisi TEM’e gidecekti. Savcılığın buna rağmen Pazar günü polis marifetiyle alması düşündürücü olup savcının bu aceleciliğine bir anlam verilememiştir.
Gerek konferans, gerek hutbe, gerekse yapılan basın açıklamalarında, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamı dışında herhangi bir hakaret, eleştiri sınırları dışında bir husus bulunmamaktadır.
15 Temmuz sonrası çeşitli İslami grupların bu tür haksız itham, baskı ve muameleye tabi tutulmasının önümüzdeki referandum sürecinde sonuçları etkilemeye dönük bir kumpas şüphesini akla getirmektedir.Nitekim İmam Buhari Vakfı Başkanı Zafer Mert’in güpe gündüz İstanbul ‘un ortasında şehit edilmesi.,Hizbut-Tahrir ve benzeri İslami oluşumlara yönelik sert tutumlar, diyanet ve ona yakın cemeatler dışındaki Müslüman kesimleri tedirgin etmekte, değişik kesimlerin başka hesapları mı var sorusunu akla getirmektedir. Bu bağlamda sivil polislerin tahriki ile İLKAV ‘da gerçekleşen bu sürecin hükümetin bilgisi haricinde yürütüldüğünü düşünüyoruz.
Ankara’da şiddet ve teröre karşı mesafesini her durumda ifade eden, toplumsal dönüşümün ancak Kur’an ve sahih sünnete dayalı olarak gerçekleşebileceğini inanan ve bu doğrultuda 28 yıldır çalışan İLKAV’ın 28 Şubat döneminde dahi yaşamadığı böyle bir zulme maruz kalmasını kınıyoruz.
Düşüncelerini ifade etmek dışında herhangi bir eylemleri olmayan gözaltındaki arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını, İLKAV ve diğer İslami camiaların üzerindeki FETÖ veya DAEŞ bahane edilerek oluşturulan baskı ve gözaltıların sonlandırılmasını, hükümetin konuyu araştırarak bu işe sebep olduğunu düşündüğümüz Emniyet camiasındaki kripto FETÖ veya benzer unsurların, ve mukaddesata dil uzatmaktan çekinmeyen provokasyoncuları tespit ederek gereğini yapmasını bekliyoruz.
Müslümanlarla Dayanışma Platformu
Genç Birikim (Medeniyet Vakfı Ankara Şubesi)
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı – İLKAV
Kardelen Derneği
Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi
Vahdet Vakfı
