Makale; YAPMAMIZ GEREKENLERİ YAPMAMAK ZULÜMDÜR!
Bir Müslüman olarak yapmamız gerekenleri yapmamak, yapmamamız gerekenleri yapmak zulümdür.
Mutfak eşyasını örnek olarak tabağı tuvalete koymak, tuvalet eşyasını mutfağa koymak, hem eşyaya hem kendimize zulümdür.
İç çamaşırlarını açığa koymak, kapalı dolaba koymamak hem kendimize, hem eşyaya zulümdür.
Kişinin evindeki dağınıklığı düzeltmemesi hem kendisine hem de yerine koymadığı eşyaya zulümdür.
Mutfağı dağınık bırakmak, yattığımız yeri toparlamamak, lavaboyu pis bırakmak, kendi pisliğini ve dağınıklığını temizlemeyi başkasından beklemek hem ona hem de kendimize zulümdür.
Evinde hiç kullanmadığı fazla eşya var, komşusunun da ona ihtiyacı varsa; eşyayı vermediği için hem kendisine hem de eşyaya zulümdür.
Eşyayı hor kullanmak, eşyanın değerini vermemek, o eşyayı ve malı verene şükretmemek hem kendimize hem de hor kullanılan eşyaya zulümdür.
Giydiğimiz elbise -kadın veya erkek olsun- mahrem yerleri örtmemişse hem elbiseye hem de kendimize zulümdür.
İhtiyacı olmadığı için sırf zevk olsun diye almış olduğu eşya; israf olduğu için ona verdiği para, doğru yere kullanılmadığı için paraya ve kendisine zulümdür.
Bize emanet olarak bırakılan eşyayı layıkıyla korumazsak hem emanet sahibine hem de kendimize zulümdür.
Yolda giderken yol üzerinde insanlara engel bir nesne gördük, o nesneyi kenara kaldırmamak hem kendimize hem de nesneye zulümdür.
Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36.)
Bir insanın zulmünü engellememek hem kendimize hem zulüm yapana zulümdür.
Din kardeşin zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım et.” Bir adam: -Ya Resulallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zalimse ona nasıl yardım edeyim, söyler misin? dedi. Peygamberimiz: “Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir” buyurdu. (Buhari, Mezalim 4)
Yardıma ihtiyacı olan birisi varsa, bizimde ona yardım etmeye gücümüz varsa, ona yardım etmezsek hem ona hem de kendimize zulümdür.
(Ey Muhammed!) Sana, neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: “İnfak ettiğiniz bir hayır, ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere ve yolda kalmışadır. Her ne hayır yaparsanız, şüphesiz ki Allah, onu çok iyi bilendir.” Bakara Suresi 215
Evde eşyanın gereğinden fazla oluşu evin düzeni için, teknolojik aletlerin çokluğu, zamanınızı aldığı için, kitap okuma, ibadet, aile ile ilgilenmek gibi önceliklerin yapılmasını engellediği için, hem ailenize hem yaşadığımız yere hem de kendimize zulümdür.
Öğretmenin kendisinin doğruları öğrenmemesi kendisine zulümdür, öğrenciye doğruları anlatmaması öğrenciye zulümdür.
Zenginliğin hakkını verememek yani infak etmemesi hem kendisine hem malına zulümdür.
Âlimin bildiği doğruları anlatmaması hem kendisine hem de başkalarına zulümdür.
İnsan doğruları öğrendikten sonra; doğru olanı hayatına yansıtmaması ve yanlışta ısrar etmesi, başkalarına iyi örnek olmadığı için hem kendisine hem de başkalarına zulümdür.
Güzel ve faydalı olanı bilgiyi paylaşmıyorsan hem paylaşmadığın bilgiye hem de kendisine zulümdür.
Emanet olarak verilen bu bedeni korumamak, yediğimize, içtiğimize dikkat etmemek vücudu haram ve temiz olmayanla beslemek hem bedenimize hem de kendimize zulümdür.
Ömrümüzü Allah’ın yolunda Allah’ın emri doğrultusunda kullanmamak, ömrü boş yere israf etmek, kulluk görevlerini ihmal etmek, vücudun azalarını ve organları haram yerlerde kullanmak, organların dile gelip konuşacağı o güne dikkat etmez isek nefsimize zulümdür.
O gün (Kıyâmet günü), onların dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları şeylere dair aleyhlerine şahitlik edecektir. (Nur Suresi, 24)
Doğayı korumamak, gelişigüzel rastgele çöpleri atmak, sana faydası yoksa doğaya zarar vermek, ekini ve nesli ifsad etmek hem tabiata hem neslimize hem de kendimize zulümdür.
Emperyalist zalim güçler kendilerinin faydalanması için bir bölgenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürmek istediklerinde ekini ve nesli ifsad ediyorlar; bunlar için: Rabbimiz Ahirette onlara cehennemde acı bir azap tattıracaktır.
“O iş başına geçtiği zaman, yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli helâk etmek için çalışır. Allah, bozgunculuğu sevmez.” (Bakara Suresi, 205 )